Canım okuyucu, 9 ay oldu ki Napoli’deyim, ne bir hırsızlık ne bir uğursuzluk oldu (dağlara taşlara). Konuya böyle girmek istedim çünkü benim içimde de gelmeden önce buraya karşı bir ön yargı vardı, hırsızlıklarla dolu, inanılmaz tehlikeli bir yer sanıyordum, taa ki gelip, Museo bölgesine taşınana kadar. İstanbul gibi anlayacağın, nereye gideceğini bilmen gerek, mesela Garibaldi bölgesine yaklaşma, tek bunu bilir bunu söylerim. Sadece tren istasyonu için gidilir.
Lakin konumuz bu değil, konumuz; azıcık da olsa sana güney italya’yı, lezzetlerini, yerlerini göstermek, bir de etrafındaki adalara gelip Napoli’ye gelmemezlik yapmayın valla artık ben içerliyorum! J
Sabah mis gibi odaya dolan bir güneş ışığıyla uyandık diyelim. Kahvaltı için sokağa attın kendini. Bir kere her adımda kahvenin o güzel ve yoğun kokusuyla içmiş kadar kokusu damağına doluyor. Burada sana en güzel kahvaltı yerini söyleyemem , işin aslı, dışarı çıkıyorsan bir cornetto(onların deyişiyle), yani krosant yiyeceksin. Benim en keyif aldığım yerlerden biri Piazza Vanvitelli. Line 1(sarı) (3) hattından oraya hemen ulaşabilirsin. Meydanın etrafında çok güzel cafeler var, insanlar güzel. Kahvaltıda genelde ya cappuccino ya da espresso içiliyor. Espresso da “caffe normale” olarak geçiyor. Bu dipnotu da buraya bırakayım.
İlk geldiğim sıralarda, bizim en sevdiğimiz “oturarak kahvaltı” yeri bulmak istedim ve kendimi Clu adlı mekanda buldum. (Via Carlo Poerio, 47) Arnavut kaldırımları ve tarihi binalarından sonra, burası ayrı bir dünyaya açılıyor. Baya sıcak bir atmosfer var. Sadece kahvaltı için değil, brunch ve akşam yemeği için de leziz bir yer. Tut sevgilini kolundan götür. Sonradan öğrendim ki canlı müzikleri de varmış. Peçetelerinize not alın burayıJ)
İçeri tıkılmak istemezsen 2 alt sokağa inince deniz kenarına geliyorsun. (Via Partenope)
Öğle gezmeleri genelde alışveriş sokaklarında oluyor ki bunlardan biri Via Toledo, diğeri Via Scarlatti idir. H&M, Zara gibi markaları bulabilirsin. Dersen ki ooo bende para fena, o halde Via Dei Mille tarafına gitmeni öneririm.
Tarihi merkezi olan Piazza Plebiscito’dan saga yukarı kıvrılıp, Via Chiaia’dan dediğim, lüks markaların olduğu sokağa çıkabilirsin. Oraya gelmeden önce Via Chiaia yürümeyi en sevdiğim, bana en keyif veren yerlerden biridir. Ve kalpten gelerek italya için şunu söyleyebilirim ki, dar sokaklar, seni şehre daha çok yaklaştırıyor.
Gezi notlarının ikinci bölümününü okumak için buraya tıklayın.
Konuk Yazar: Burcu Erim
Gezginler bu içeriği en çok bu kelimelerle aradılar;
Napoli Gezi Rehberi | Napoli Alışveriş | Napoli Ne Zaman Gidilir |
Napoli Bilinmesi Gerekenler | Napoli Faydalı Bilgiler | Napoli Ulaşım |
Napoli Nasıl Gidilir | Napoli Nerede | Napoli Otelleri |
Napoli Gezilecek Yerler | Napoli Nasıl Kalınır | Napoli Pansiyonlar |
[…] okuyucu, 9 ay oldu ki Napoli’deyim, ne bir hırsızlık ne bir uğursuzluk oldu (dağlara taşlara). Konuya böyle girmek […]